Yerli ve yabancı tüm yatırım kuruluşları gözünü 14 Mayıs seçimlerine dikerken, özellikle yabancıların raporlarında dolar/TL takip ediliyor. Birçok yabancı kuruluş dolarda artış öngörürken, uzun süredir baskı kuran kurlar nedeniyle TL’nin reel değerinin artması ayrı bir sorun teşkil ediyor. Ekonomideki dengelerin piyasa dinamikleri içerisinde oluşmamasının yarattığı yapay fiyatlama ortamında, belirsizliklerden ve müdahalelerden hoşlanmayan piyasalarda seçim sonrası netleşme isteğini de beraberinde getiriyor. Ancak tarih yaklaştıkça işler daha da zorlaşıyor. Gelin USD/TL’de ne bekliyor? Uzmanların ne dediğini görelim.
14 Mayıs seçimleri siyasi çekişmelere yol açsa da özellikle ekonomi politikaları açısından çok anlam ifade ediyor. Kurumsal raporlarda öne çıkan kelime “kim kazanırsa kazansın” iken, seçimlerden sonra değişimin kaçınılmaz olduğu fikrini vermesi açısından değerlidir.
Politik değişimler ne olursa olsun, şu anda baskı altında olan alanlarda ekonomideki değişimin özgürlüğe dönüşeceği şeklinde görülebilecek seviyeler, hem yatırım hem de yatırım için fiyatlamada sis bulutunun dağılmasını bekleyenler için değerli. iş yapıyor.
Morgan Stanley gibi değerli kurumların iddiaları gündem olurken Nomura, TL karşısında yıl sonunda doların 20,80, Barclays’in ise 27,50 olacağını söyledi.
Araştırma analisti Tuğba Özay, Bloomberg bilgi platformunda derlenen tabloyu paylaştı.
Türkiye ekonomisini yakından takip eden Bluebay Stratejisti Timothy Ash’in analizlerini de yansıtan seçim sonrası ekonomi yönetimine ilişkin haber dikkat çekti.
Independent Türkçe’den Gökçen Tuncer, Capital Economics Kıdemli Gelişmekte Olan Piyasalar Ekonomisti Liam Peach ve Timothy Ash görüşlerini yazdı.
Türkiye’de makroekonomik dengesizliklerin derinleştiği belirtilirken, muhalefetin zaferinde ‘hızlı bir canlanma’ olabileceği ve ‘bu canlanmanın hızla ortadan kalkabileceği’ öngörülüyordu.
Ekonomide seçim sonuçları ne olursa olsun Peach yıl sonunda 26 TL, 2024 sonunda 32 TL diyordu.
Ash, muhalefetin zaferinin olağan hale gelmesine dayanarak “2023’ün ikinci yarısında en iyi gelişen piyasa hikayelerinden biri yazılabilir” dedi.
ÂLÂ Partisi’nden Bilge Yılmaz, DEVA’dan Ali Babacan ve İbrahim Çanakçı, Citibank’tan Ali Hakan Kara ve İlker Domaç’ın TCMB için isimlerini veren Ash, “Bu ekipler para politikasını hızla normalleştirmeye başlayacak ve kredibiliteleri yükselecek. yüksek.” Piyasalara güven aşılayacağını belirtti.
Yurtiçindeki iddialara gelince, ekonomi medyasının değerli isimlerinden Alaattin Aktaş, seçimin ertesi günü olan 15 Mayıs için dolarda yükseliş beklemenin ne kadar yanlış olduğuna dair bir yazı kaleme aldı.
Seçimin ertesi günü uzun süredir baskı altında olan dolar, sandık sonuçlarına göre ’15 Mayıs sabahı kurda kesin yükseliş olur demek doğru mu?’ başlıklı yazısında senaryoları ele alıyor.
Cumhur İttifakı’nın seçimi kazanması durumunda uzun süredir bastırılan dövizde bu sürecin bir gecede terk edilmeyeceğini söylerken, artışın zamana yayılacağını belirtiyor ve 2024 yerel seçimlerine işaret ediyor.
Millet ittifakı seçimi kazanırsa Türkiye’nin yüzünü Batı’ya çevireceğini, bunun da Körfez ülkeleri ve Rusya’dan girişi bitireceğini söylüyor.
Burada sürecin hızlı ilerlemeyeceğini öngören Aktaş, yatırım girişleriyle baskının kalkması halinde bir denge sağlanabileceğini öngörüyor.
Cemiyetteki çekinceyi yorumlayarak, “Millet ittifakının seçimi kazandığı mandalara kadar geçecek süre içinde” TCMB’nin döviz üzerindeki baskıyı kaldırıp kaldırmayacağı sorgulanıyor. Merkez Bankası’nın böyle bir adım atmaması gerektiğini belirterek, böyle bir durumda mandaların ardından geri çekilme olacağını öngörüyor.
prof. Dr. Fatih Özatay da bu konuda bir yazı hazırlıyor. “Döviz: Millet İttifakı ve Millet İttifakı senaryoları” başlıklı yazıda senaryolar değerlendiriliyor.
Yetkin Raporu’nda yer alan değerlendirmede Özatay, Millet ittifakı kazanırsa ‘makullüğe dönüşün üç ayağı olduğunu’ söylerken, Özatay durumu ‘Ekonomik istikrar’, ‘Kurumsal değişiklikler’ ve ‘Ekonomik olmayan düzenlemeler’ olarak üç unsurda özetliyor. .
Özatay, “ekonominin ‘başarısız olduğu alan’ olarak nitelendirdiği dolar/TL tahminlerini son dönemde piyasada rant olarak değerlendirse de ‘şartlara göre’ tartışılmasında bir sakınca görmüyor. Ünlü iktisatçı, Seçimden sonra hemen göreve başlanamayacağını hatırlatan Aktaş, küreselde bir sorun yoksa programlar uygulandıktan sonra güven kazanarak dengelense bile ‘döviz kurunda belli bir oynaklık olması lazım’ diyor. yeni ekonomi programı uygulanmaya başlayana kadar bekleniyor’.
TL’nin reel olarak değer kazanması yani enflasyon karşısında Özatay, bu değerlendirmeyi doğrudan TÜFE’den ayırmakta ve Yİ-ÜFE’ye göre “hala oldukça değersiz bir bölgede” olarak tanımlamaktadır.
Aynı programla Cumhur İttifakı’nın zaferi ‘kurda uzun süre baskı altında tutulması mümkün değil’, ‘TL’nin ana eğiliminin değerlenme yönünde olmayacağı açık’ normalleşme ve sermaye denetimleri tamamen yasaklanırsa, belirsizlik yeterli görülürse ancak günlük kararlarla ‘yine sürdürülemez” öngörüsünde bulunuyor.
Son ve en değerli ihtimal olarak ‘Cumhurbaşkanlığı bir ittifakta, Meclis diğer ittifakta’ ise durum şöyle özetleniyor:
Bu, pek çok belirsizliği olan bir senaryo; Cumhurbaşkanlığı ve Meclis farklı ellerde ise döviz kurunda ani bir yükseliş trendi ve çok fazla oynaklık yaşanabilir.
Bu kadarını anlattıktan sonra finali Dokuz Eylül Üniversitesi’nden Prof. Dr. Yaşar Uysal, paylaşımıyla birlikte yapalım. Mealen hoca, TL’nin asıl değer kazanmasının cari açıktan çok yabancı yatırıma (paraya) bağlı olduğunu söylüyor. Şimdi siz karar verin seçimden sonra dolar/TL ne olacak?
